31 Mayıs 2018 Perşembe

LUKA DONCIC: EVLAT DEĞİL, DEVLET!

 15/09/2017

Dün akşam, Slovenya, tarihindeki ilk EuroBasket madalyasına hak kazandı. Üstelik, İspanya gibi, basketbolun ve bu turnuvanın son 20 yılına açık ara damga vurmuş bir rakibini 20 sayı farkla yenerek.Madalyanın altın mı yoksa gümüş mü olacağından ziyade, bir ülkeye, erkekler A Milli düzeyindeki ilk madalyasını getiriyor olmak, tarih yazmak, bugünkü asıl konumuz. Asıl konuğumuz ise, bu başarıya ön ayak olmakla kalmayıp, bir de sahaya ağırlığını koyan, triple-double’ların kıyısından dönen, gencecik bir yıldız: Luka Doncic…

28 Mayıs 2018 Pazartesi

Beşiktaş’ın Dervişi: Süleyman Seba…

(15 Ağustos 2014)
Kısa tutmak için elimden geleni yapacağım, ama bu güzide, nadide şahsa dair bir dolu sayfayı doldurasım var.
Ülkemiz, devletimiz, bir sistem benimsemiş. Evvela dünyanın akıp giden yeni alışkanlığı benimsemiş bu teamülü. Biz de bir yerinden yakalayıp, ayak uydurmak zorunda kalmışız. Bu sistem, bize sıradan, düz, ufku seyrek, basireti eksik, bilinci kapalı, iş bitirmekten aciz, meziyetsiz, mutsuz, çaresiz, kifayetsiz ve ne yapacağını bilmez insanlar yetiştiriyor. Bu sistemin ısrarcılığına karşın, isyan eden istisnalar çıkıyor, dünyayı, tarihi, makus talihi değiştiriyor.

27 Mayıs 2018 Pazar

İyi Niyet, Kötü Kısmet: Tarih Müfredatı

27 Mayıs 2018 Pazar günü, Tarih Vakfı'nın Ulus Musevi Lisesi'nde düzenlemiş olduğu Tarih Eğitimi ve Barışın Dili isimli projenin final otrumuna, Özel Alev Lisesi'nde okuyan ve bu projede yer alan kız kardeşimi izlemek için seyirci olarak katıldım. 

Bu projenin kapsamı, kimi vakıf okullarından ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenci gruplarına birer çalışma konusunun verilmesi ve 1 sene boyunca bu konunun etüt edilerek sunulmasıydı. Seminerin dışında okul binası içerisinde her bir grubun bir mini standı vardı ve araştırmalarını (broşür ve özetlerle) burada sergilediler.

Konuları ilk öğrendiğimde, açıkçası dehşete uğradım. Ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere verilen konular, 1964 Rum Mübadelesi, Kıbrıs Barış Harekatı, 1934 Trakya Sorunu, Dersim Olayları, 1980 Darbesi, 6-7 Eylül Olayları, Kırım Tatarlarının Sürgünü, Çok Partili Hayata Geçiş, Çerkez Ethem, Lozan Barış Antlaşması, Kore Savaşı, Türkiye'de Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı, Varlık Vergisi, İstiklâl Mahkemeleri, "Vatandaş Türkçe Konuş!" kampanyası ve Köy Enstitüleri gibi, lisans dönemi için bile oldukça ağır kaçacak, ciddi ve ihtilaflı meselelerdi. 

Elbette ki bu yaştaki öğrencilerden beklenen, seçtikleri konunun derinine inmeleri değil, sadece bir fikir sahibi olmaları ve araştırma tekniklerini öğrenmeleriydi. Nitekim her birinin, tarihî empati ve çoklu görüş ekseninde objektif yorumlar yapmayı keşfetmeleri amaçlanıyordu, ve vakfın başkanı olan (benim de eserlerini ve konuşmalarını hayranlıkla takip etitğim) Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan da açılış konuşmasında benzer hususları dile getirdi. Zaten her bir grubun sözcüsünün yaptığı da, araştırmada karşılaştıkları zorluklar ve süreç içerisinde edindikleri tecrübeleri anlatmaktı.

Proje ve çalışmalar aslen güzel gibi görünüyordu, fakat...

26 Mayıs 2018 Cumartesi

İmkânsız Aşk Sendromu...


beÅŸiktaÅŸ banvit playoff 26 mayıs ile ilgili görsel sonucuTahincioğlu BSL play-off ilk tur ikinci maçında Beşiktaş Sompo Japan, deplasmanda Banvit’e 83-75 yenilerek seriyi 2-0 kaybetti ve sezonu erkenden noktaladı.







Kötü bir ilk performansının ardından takım savunmasıyla üçüncü çeyrekte toparlanıp oyunun kontrolünü ele geçiren Beşiktaş, tam da bu anda Sertaç’ın şanssız sakatlığı yüzünden tüm savunma dengesini yitirdi ve bir daha da skorda Banvit’e yaklaşamadı. İşlerin genellikle bireysel yetenekler üzerinden yürütülmeye çalışıldığı hücumlarda Adams, Strawberry ve Clark’ın potaya olan kara sevdaları takım oyununu gitgide daha fazla baltaladı ve bu kısır döngü, bir imkânsız aşk sendromuna dönüştü. Ligimiz NBA, bu isimler de birer NBA yıldızı olmadığı için, bireysel performanslar, galibiyeti kurtarmaya yetmedi...

Maç yüksek tempo, düşük skor ve karşılıklı bol top kaybı ile başladı. Her iki takım da maç boyunca çok sert ve akıllı savunma yaparken, Adonis Thomas, Kulig, Caloiaro ve son dönemdeki oyununun aksine hiç umulmadık şekilde iyi bir maç çıkartan Rautins’in muazzam dış şut yüzdeleri (takım halinde Banvit 15/24, yani %62 ile üçlük attı) Beşiktaş’ın ulaşabileceği düzeyin çok üzerine çıktı. Böylece Banvit, ikinci çeyreğin sonu ve üçüncü çeyreğin ilk yarısı boyunca Beşiktaş’ın Sertaç – Erkan – Adams – Strawberry – Weems dörtlüsüyle uyguladığı mükemmel savunma düzeni haricinde hep boş atışlar bulup bol ve kolay sayı üretti ve hücumda hemen hiç sıkıntı çekmedi. Bu savunma gücünün yanı sıra ikinci yarıya hücumda fırtına gibi giren Sertaç’ın hızlı hücumu kesmek adına Caloiaro’ya faul yaparken omzundan sakatlanması ve oyun dışı kalması, maçın belki de tek kırılma ânı oldu.

25 Mayıs 2018 Cuma

Zamanın Ötesi



Geçip gitmeyi hiç bırakmayan bir lanettir zaman.
Varlığını hissettirmeyen, sinsi ama mutluluk verici bir hastalık gibidir.
Yaşadığınız anları anılara dönüştürür, ve hep o en başı, ilk geçmişi, çok eskiyi özletir.
Anımsatmak, zamanın işidir. Zaman sözcüğünü işiten, belleğinin kuyusuna düşer.

Basketbolda zaman, bir oyunun kurallarına göre işler.
Eğer maç saati çalışmıyorsa, yaşanan zaman gerçersizdir, sahtedir, yalandır.
Ve o süre dilimlerinde yaşananlar, palavradır.
Tek hakikat, yerine göre 40 veya 48 dakikayı kapsayan o resmî vakittir.

Müsabaka, maç saatinde yaşananlara göre tayin eder galiple mağlubu, ama,
Bir karşılaşma, sadece o geri sayımdan ibaret değildir...

Neyi izlediğini bilmeden o sahayı seyreden insalar vardır maçın her köşesinde.
Hatırladığım, benim çocukluğumdan ve çocuksuluğumdan kalanlar ise hakikidir,
Her gecenin geciken saatleri yüzünden anne-babadan türlü azarı, fırçayı yemeyi göze alarak,
Ertesi günkü okulu, veya önemli başka her ne varsa, işte onu, önemsememektir işin sırrı.
Sadece ve sadece, hayranı olduğumuz sporu ve sporcuları görebilmektir niyetimiz.

20 Mayıs 2018 Pazar

REAL MADRID 10, OBRADOVIC 9…

2017 Euroleauge Final-Four’unun yarı finalinde karşı karşıya gelen iki ekip, bir yıl sonra bu kez finalde kozlarını paylaştı. Bir önceki sezon rakibini eze eze finale yükselen temsilcimiz Fenerbahçe Doğuş, hem rövanşı, hem kupayı, hem de üst üste ikinci kez şampiyon olma fırsatını kaybetti85-80 İspanyol ekibi lehine sonuçlanan maçta, Fenerbahçe’nin yorgunluk, şanssızlık, (sonlara doğru) kritik anlarda feci hakem hataları, top kayıpları, ribauntlar, kolay kaçan boş atışlar, kısaların her pozisyonda geçilen müdafaaları, rotasyonun verimsizliği gibi nice sebepten oluşan kötü performansı, tarihî bir başka zaferin kazanılmasını engelledi. Buna karşın, maçı son topa kadar getirebildiği için, büyük bir kadroya sahip olduğunu da yine kanıtladı. Yine de, geçen seneki dominant görüntüsünden bir hayli uzak kaldığı da aşikârdı.

19 Mayıs 2018 Cumartesi

DÖRDÜNCÜ FİNAL-FOUR, ÜÇÜNCÜ FİNAL!

Fenerbahçe Doğuş, son dört senedir Final-Four’a kalıyor, ve bu başarısını dün üst üste üçüncü kez finale yükselme başarısıyla taçlandırdı. Muazzam taktik savaşlarının yaşandığı bu maçta, Hoca (Obradovic) ve imkânsızları başararak daha şimdiden veliahtı, selefi addedilen Öğrenci (Jasikevicius) bizlere mükemmelliyetçiliğin, hırsın ve kazanma içgüdüsünün ne olduğunu limitine kadar sergiledi. Fenerbahçe hücumda maçın büyük bölümünü sönük, savruk ve daha da ötesi, düzen dışı hamlelerle geçirse de, savunmasını hep sağlam tutarak, özellikle de skor sıkıntısı çektiği son çeyreğin son dakikalarını süreyi eriterek, kayıpsız atlatmayı becerdi. 76-67 biten maçın yıldızları, kronolojik olarak, önce Ahmet Düverioğlu, ardından Luigi Datome, peşinden Melli-Kalinic-Sloukas koalisyonu, ve en sonunda, Bobby Dixon’dı.